Ölümsüzlük Mantarı

14 Ekim 2008 Salı

Ölümsüzlük mantarı

LATİNCE adı 'Ganoderma Lucidum' olan ve 'Ölümsüzlük Mantarı' diye bilinen mantar, Türkiye'de ilk kez Çukurova Üniversitesi'nde (ÇÜ) üretildi. Birçok kanser türü de dahil çok sayıda hastalığa şifa gösterilip, "Mucize bitki" olarak nitelendirilen mantar, Uzakdoğu ve ABD'den sonra üretildiği Türkiye'de 'GanoTürk' adıyla çay olarak piyasaya sunulacak.
ÇÜ'nün biyoteknoloji laboratuarında ölümsüzlük mantarını üretmeyi başaran Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çolak, yurtiçi ve yurtdışında ilgi odağı olduklarını söyledi. Mantarın üretimini yapan ve gramını 4 Avro'ya ihraç eden Çin, Tayvan, Japonya ve ABD'li firmaların tohumun üretimi ile ilgili bilgileri sır gibi sakladıklarını belirten Prof. Dr. Çolak, çevre korunmasıyla ilgili araştırmalar yaptığı 1996 yılında mantarla ilgili bulgulara rastladığını ve geliştirmek için çalışmalara başladığını anlattı. Bir yandan internet üzerinden inceleme yapan diğer yandan da Türkiye'nin dört bir yanında mantarı arayan Prof. Dr. Çolak, Karadeniz, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde örnekler gördüğünü ve bu mantarların sporlarından (bitkilerde üreme organı) yararlanarak, laboratuar ortamında üretim yapmak için kolları sıvadığını söyledi.
ADI 'TÜRK' OLDU
Biyoteknoloji laboratuvarlarında yaptıkları çalışmalarda başarılı sonuçlar aldıklarını belirten Prof. Dr. Çolak, "Spordan meyve aşamasına kadar her şekilde üretimini yaptığımız bu mantarın alternatif halk sağlığı, koruyucu bitkiler arasında gerektiği zirve noktasına ulaşacağına inanıyorum. Bu nedenle mantarın üretimine önem verilmesi gerekir. Üniversitemizde ölümsüzlük mantarını ürettikten sonra, bunu tüketicilerle buluşturacak bir firma, bizimle irtibat kurdu. Adana'ya tesis kuracak olan bu firma, benim danışmanlığımda mantarı üretip, dilimler halinde kurutarak, kuru çay gibi piyasaya sürecek. 'GanoTürk' adıyla piyasaya sürülecek kurutulmuş ölümsüzlük mantarı, bir litre suya 2 gram atılıp, kaynatılarak içilebilecek" dedi.

KANSER TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR:
Ölümsüzlük mantarının Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından konvansiyonel (geleneksel) gastrointestinal kanser tedavilerinde paralel tedavi organizması olarak resmen kabul edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Çolak, Hepatit-C için çok faydalı bir etkisi bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Çolak, "Ayrıca mantarın en etkin özelliği tansiyon dengeleyici olmasıdır. Kolesterol düşürücü, bağışıklığı kuvvetlendirici, stresi yok edici, kan dolaşımını düzenleyici ve kan damarları içinde pıhtılaşmayı engelleyici, cinsel gücü arttırıcı etkileri sıralanabilir. Bunun yanında kan şekerini düzenleyici, anti-kanserojen etki, hatta saç güçlendirici ve çıkartıcı olarak da değerlendirilmektedir" diye konuştu.
Kaynak:Hürriyet

Uzun yaşam'ın sırrı 'mantar'da!

Mantarı Türkiye'de bir yıl önce tesadüfen bulan Prof. Ömer Çolak, yetiştirme sırrını girişimcilerle paylaşmaya hazır


Reishi Mantarı'nın uzun ve sağlıklı bir yaşam vaat ettiği iddia ediliyor
Kansere karşı Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen tek ilaç
Japoncada ölümsüzlük anlamına gelen 'Reishi'nin mantarı artık Türkiye'de üretiliyor
Mantarı Türkiye'de bir yıl önce tesadüfen bulan Prof. Ömer Çolak, yetiştirme sırrını girişimcilerle paylaşmaya hazır
İşlem görmeyen Reishi Mantarı'nın kilosu 2 bin dolar, işlemden geçirilen ise bin dolara satılıyor
Hücreleri yenilediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kan dolaşımını harekete geçirdiği ileri sürülüyor
Sağlıklı insanların günde 1-2 gram, hastaların ise 5-6 gram bu mantarın suyunu içmesi uzun yaşamın ilk şartı
-----------------------
Uzun yaşamın sırlarını çözebilmek ya da ölümsüzlüğe ulaşabilmek insanoğlunun en büyük hayali. Bu uğurda birçok bilimsel araştırma yapıldı, hâlâ da araştırmalar sürüyor. Genetik şifrelerin çözülmesi bu anlamda insanları heyecanlandırmıştı, aynı şekilde klonlama da. Bunların dışında, halk arasında birtakım otların ya da meyvelerin sağlığa iyi geldiği ya da hayatı uzattığı inanışıyla kullanıldığı da biliniyor. Peki haberimize konu olan ve şu anda Çukurova Üniversitesi Moleküler Biyoloji Departmanı'nda da üretim çalışmaları süren 'Reishi Mantarı' ne? Neden şimdiye kadar duymadık? Ve gerçekten ölümsüzlük mü vaat ediyor? Hayır, bu mantar ölümsüzlük vaat etmiyor, ama uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını barındırdığı iddia ediliyor. Asırlar önce Çin'de ve Japonya'da sadece hanedanlar ve çocukları içebilirmiş bu mantarın suyunu. Halktan birisi bir ağaç altında bulduğunda bile saraya götürüp teslim edermiş. Çok seyrek olarak doğada bulunabildiğinden, halkın bu mantarı bulup saklaması idam cezasını getirirmiş yanında. Mantarın görüldüğü bölgeye yakın evler aranırmış. Ve söylenceye göre, sırf bu mantar yüzünden o zamanlar 100'e yakın insan hayatını kaybetmiş.


Uzakdoğu hayaleti
Efsaneler bununla da bitmiyor. Bu mantarın ününü duyan Avrupalılar, gerçeğini hiçbir zaman göremedikleri için 'Fantom Mushroom' ilan etmişler onu. Yani bir Uzakdoğu hayaleti. Oysa gerçek. Ama bunu Batı dünyası ancak 1960'lardan sonra söyleyebilir hale gelmiş. Yaklaşık 3 bin yıldan beri Çin tıbbında kullanılan ve bitkilerin kraliçesi olarak anılan mantarı, Japon bir araştırmacı üretilebilir hale getirdiğinden beri dünyanın her kesiminden araştırmacının ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Japon araştırmacı, sessiz sedasız tam 15 yılını Reishi Mantarı'nın kültürünü üretmeye adıyor kendini ve devamı da geliyor. Onun bulduğu yöntemle iki yılda mantar tüm üretim aşamasını tamamlamış oluyor. Japoncada Reishi, Çincede Ling Zhi, Latincede Ganoderma Lucidium, ABD'de de Mushroom of Immortality adıyla anılan mantarı, Türkiye'de de üretmeyi başaran bir bilim adamı var. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Çolak. Laboratuvar koşullarında 'Ölümsüzlük Mantarı' olarak da bilinen Reishi Mantarı'nı yaşatan ve çoğaltan Çolak, girişimciler ilgi gösterdiği takdirde mantarın geniş alanlarda üretimi için destek vereceğini de belirtiyor.
Biyolojik eş önemli
Bir mantarda ortam koşullarını bulduktan sonra onu izleyen gelişmeler çok hızlı oluyor. Keza, Reishi'nin üretim şartları ortaya çıktıktan sonra gelişimi dünya genelinde çok hızlı bir şekilde gerçekleşmiş. Günümüzde Reishi, 90 gün içinde olgun hale gelmiş oluyor. Bu mantarın ait olduğu 'Basidiomyceles' mantar gruplarında misel aşamasının (ilk oluşum aşaması) ardından spor aşaması geliyor ve büyüme başlıyor. Sporlar ne diye sorarsanız; mantarın üzerinde görülen kahverengi tozlar. Bunların her biri 6-7 mikron uzunluğunda. Ve her birinde çimlenme borusu, yani yarı kromozom taşıyan bir bitki hifi (kök) yer alıyor. Bu hif dallanıyor, budaklanıyor ve bu mantar için karakteristik olan eşini aramaya başlıyor. Yani bir spordan çıkan filiz, yeni mantar yapmıyor bu mantarda. Kendisine biyolojik uyumlu eşini arıyor. Bunun biyolojideki açıklaması 'compatibility'. Bu eşi bulduğu zaman iki hif birbiriyle kaynaşıyor. Kaynaşma tamamladıktan sonra bu hiflerde bir çekirdek birinden, bir çekirdek diğerinden olmak suretiyle zengin bir ağ meydana geliyor. İşte üniversite bünyesinde yapay ortamda Prof. Dr. Ömer Çolak'ın oluşturduğu da bu. Mantarın üremesi için gereken şartlar sadece bununla da sınırlı değil. Genetik uyarı için oksijeni artırıp, karbondioksit miktarını azaltmak gerekiyor. Bu mantar, odun hammaddesi üzerinde doğal olarak gelişiyor. Çolak, kendi kurduğu üretim bandını, "Ben, sert ve geniş yapraklı ağaç talaşı kullanıyorum. Buna bir azot kaynağı ilavesi yapıyorum ve tam bir yıldır yetiştirme çalışmalarımı sürdürüyorum" diye açıklıyor.
Cam bir kapta kaynatılması şart
Sağlıklı insanların günde 1-2 gram, hastaların ise 5-6 gram Reishi Mantarı'nın suyunu içmesi uzun yaşamın ilk şartı. Mantarın bir iki gramı, dilimler halinde kesilip kaynatılıyor. Mantarın içeriğinde bulunan Germanyum maddesi metale yapışıp özelliği kaybolduğu için mutlaka cam bir kapta kaynatılması gerekiyor. Bir litre suya 2 gram mantar atılıyor. Su kaynamaya başladığında altı kısılıyor ve hafif hafif kaynatıldıktan sonra metal süzgeç kullanmadan süzülmesi gerekiyor. Daha sonra istenildiği an içilebiliyor. İçine kesinlikle şeker atılmıyor. Ve içilirken çok hafif bir süt kokusu geliyor. Mantarın kaynatılmasının nedeni içeriğinde bulunan biyolojik aktif maddelerin ancak kaynar suda ortaya çıkması. Bu maddeler ağırlıklı polysakkarid (uzun moleküllü şekerler) ve Germanyum. Prof. Dr. Ömer Çolak, dünyada yaklaşık 500 bilim adamının bu polysakkarid'lerin karakterini araştırdığını belirtiyor. Polysakkarid'lerin çok özel bir yapıda olduğu ve insan vücudundaki bağışıklık sistemini uyardığı kabul ediliyor. Hücreler (hasta ya da değil) kendini hızlı bir şekilde yeniliyor. Germanyum elementinin bu mantardaki molekül şekliyse, kendini yenileyebilmek için insan vücudu tarafından en fazla ihtiyaç duyulan şekil. Doğada farklı şekillerde bulunan Germanyum'un diğer moleküler şekli insan vücuduna yararlı değil, hatırlatalım. Bağışıklık sisteminin uyarılması demekse; vücudumuzdaki transforme olmuş, karakteri bozulmuş hücrelerin veya yabancı organizmaların erken fark edilip yok edilmesi demek. Çünkü insan vücudunda da hücreler çoğaldıkça genetik materyalde hatalı sentez, hatalı eşleşme ve mutasyon meydana geliyor. Bu durumu yüzde 90 oranında tamir edebilen maddelerse Germanyum ve polysakkarid. Çolak, yaşlandıkça insan vücudunda bu yeteneklerde ciddi bir zayıflama söz konusu olduğunu, kanserin de yine bu zayıflık sonucu meydana geldiğini belirtiyor. Uzun yaşam için dünyada kabul edilen tek araçsa Reishi Mantarı. Ve bu yaşam, ağrılarla sızılarla doldurulmuş ama uzatılmış bir yaşam değil. Tam tersine normal bir uzun yaşam. Uzun yaşam ölçütü ise Uzakdoğu bilimcilerine göre 100-120 yıl arası.Bu mantar dış ortamla insan vücudunu kontrol altında tuttuğundan, neredeyse hiçbir hastalığa geçit vermez konuma getiriyor. Hatta Japon Sağlık Bakanlığı tarafından resmen "Kanser tedavisinde kullanılmalıdır" diye de bir belgeye sahip

ÖLÜMSÜZLÜK MANTARI'NIN KİLOSU BİN DOLAR!

ÖLÜMSÜZLÜK MANTARI'NIN KİLOSU BİN DOLAR!...

Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çolak, 2 bin yıldır Çin tababetinin en değerli bitkisi olarak kullanılan ve Amerika'da Ölümsüzlük Mantarı olarak adlandırılan mantar türünü laboratuarlarda üretmeyi başardıklarını açıkladı.
11 Mart 2004 Perşembe 11:26
ADANA - Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çolak, 2 bin yıldır Çin tababetinin en değerli bitkisi olarak kullanılan ve Amerika'da Ölümsüzlük Mantarı olarak adlandırılan mantar türünü laboratuarlarda üretmeyi başardıklarını açıkladı.
Anti-kanserojen olan, saç dökülmesini önleyerek yenilerinin çıkmasını sağlayan mantar türünün kolesterolü düşürdüğünü, stresi yok ettiğini, kan dolaşımını düzenlediğini ve tansiyonu dengelediğini belirten Prof. Dr. Ömer Çolak, 'Bu mantar günümüz insanını endişelendiren 20 kadar rahatsızlığa iyi gelmektedir' dedi.
Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çolak, Çin'de 2 bin yıldır hastalıkların tedavisinde etkin olarak kullanılan, günümüzde insan sağlığını tehdit eden 20 kadar hastalığa iyi gelen ve dünya piyasalarında kilogram fiyatı bin dolar civarında olan mantar türünü laboratuarlarda üretmeyi başardı. Prof. Dr. Çolak, Japonca'da Reishi, Çince'de Ling Zhi, Latince'de Ganoderma Lucidium olarak adlandırılan, Amerika Birleşik Devletlerinde de Mushroom of Immortality yani 'Ölümsüzlük Mantarı' diye bilinen mantar türünün, ülkemizde yeni duyulmaya başlandığını ve Anadolu'da çok seyrek de olsa görüldüğünü anlattı.
FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Prof. Dr. Ömer Çolak, Ölümsüzlük Mantarı'nın özellikleri konusunda şu bilgileri verdi:
'Bu mantarın ilk sırada tansiyon dengeleyici özelliği var. Ölümsüzlük Mantarı'nın ayrıca kolesterol düşürücü, bağışıklığı kuvvetlendirici, stresi yok edici, kan dolaşımını düzenleyici ve kan damarları içinde pıhtılaşmayı engelleyici etkileri sıralanabilir. Bunun yanında kan şekerini düzenleyici, anti-kanserojen etkinlik hatta saç güçlendirici ve çıkartıcı olarak özellikle günümüz insanını endişelendiren 20 kadar rahatsızlığın tedavi edici organizması olarak kullanılır.'
Ölümsüzlük Mantarı'nın dünyada toplam üretiminin 8 bin 500 ton/yıl civarında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ömer Çolak, 'Bu üretimin 5 bin ton kadarı Çin'de yapılmaktadır. Güneydoğu Asya ülkelerinde, Japonya'da ve kısmen de ABD'nin güney eyaletlerinde üretimi yapılan bu mantarın ticari değeri toplam 8.5 milyar dolardır. Yani gramı 1 dolara gelen, ekonomik değeri oldukça yüksek bir mantar türüdür' diye konutu.
GEREKEN ÖNEM VERİLMELİ
Prof. Dr. Ömer Çolak, bu organizmanın hem halk sağlığı hem de ülkemiz ekonomisi için çok değerli olduğunu ifade etti. Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Biyoteknoloji laboratuarlarında yaptıkları çalışmaları, biyoteknolojinin ulaştığı son noktalardan biri olarak niteleyen Prof. Dr. Ömer Çolak, 'Spordan meyve aşamasına kadar her şekilde üretimini yaptığımız bu mantarın alternatif halk sağlığı ve koruyucu bitkileri arasında gerektiği zirve noktasına ulaşacağına inanıyorum' dedi.
BİR BAŞKA MANTAR: HİNDİ KUYRUĞU
Prof. Dr. Ömer Çolak, yine Doğu Asya ve Japon tababetinde önemli bir yer tutan bir başka mantar türünü de laboratuarlarda üretmeyi başardıklarını söyledi. Hindi Kuyruğu denilen bu mantarın Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından konvansiyonel (geleneksel) gastrointestinal kanser tedavilerinde paralel tedavi organizması olarak resmen kabul edilmiş bir mantar olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Çolak, şöyle devam etti:
'Özellikle Hepatit C için çok faydalı bir etkisi olduğu, birçok yayında bildirilmekte olup, taşıdığı PSK polisaklaritleri ile KRESTİN adı verilen bileşik grubunun, bu mantarın etkinliğinin ana unsurları olduğu belirtilmektedir'
Prof. Dr. Ömer Çolak, bu alanda yatırım yapacak girişimcilere bilim adamı olarak deneyimlerini sunacaklarını da sözlerine ekledi.

13 Ağustos 2008 Çarşamba

Ölümsüzlük Mantarı-Reishi

Ölümsüzlük mantarı diğer adıyla resihi,şu aralar herkezin dilinde,haberler de,gazeteler de televizyonlar da internette heryerde karşımıza çıkar oldu.
Peki reishi-diğer adıyla ölümsüzlük mantarı sizce o sayılan bütün hastalıklara iyi geliyormu yoksa doktorlarında dediği gibi,arkasında ticari şirketlerin ürün satışını arttırmak amacıyla şişirme faydalarıylamı dolu?
Bunun yanıtını bulmak hiçte zor değil,eskilerden beri bilenen dört faydalı özelliği kullanan herkezce biliniyor,
Bunlar;
1-)Bağışıklık sistemini güçlendirici
2-)Anti-kanser etki
3-)Kemoterapi ve radyoterapide destekleyici
4-)Stres ve yorgunluğa karşı direnci arttırıcı
5-)Solunum yolları
6-)Kan dolaşım sistemi
7-)Saç dökülmesi
8-)Depresyon

-Latince adı “Ganoderma lucidum” olan Lingzhi mantarı, Japonya’da Reishi olarak bilinir.

Diğer bilgilere inanmak size kalmış,ama doktorlar bu ürünü pazarlamak için rant peşinde koşanların binbir çeşit şişirme faydalarına kanmayın diyorlar.
Umarım beni e-mail bobardumanına tutan ''bu bitki gerçekten bu sayılan hasatalıkların hepsine iyi geliyormu''sorusuna yanıt olmuştur.
Hepinize sağlık dolu güzel bir yaşam diliyorum...

6 Ağustos 2008 Çarşamba

ŞİFALI MANTAR

Çinli Shen Nong 2000 yıllık Doğu’nun en eski tıbbi bitkiler kitabında, bitkileri 3 kategoriye ayırarak anlatıyor. “En üstün” diye adlandırdığı birinci kategoride çoklu hastalıklarda etkili olan, vücut dengesinin sağlanması ve devamından sorumlu olan bitkilerden bahsediliyor. Bu bitkilerin neredeyse hiç yan etkileri olmadığı da söyleniyor.
Lingzhi bu kategoride 1. sırada yer almış ve bu yüzden eski zamanlarda en çok övgü alan bitki olmuştur. Doğada çok az bulunabilen ve Uzakdoğulu’ların gözünde faydaları saymakla bitmeyen bu bitkinin kullanımı eski zamanlarda sadece kraliyet ailelerine mahsustu ve saklanması ölüm sebebiydi.
Günümüzde Lingzhi Amerika bitkisel farmakopesinde yerini almıştır
Yapılan invitro ve hayvanlar üstündeki deneylerde Lingzhi antitümör özellik göstermiştir. Sonuçlar kanserin tipine ve şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Daha etkili sonuç için reçeteli ilaçlarla kombinasyonu önerilmiştir.
Lingzhi, Japonya’da tümörlerin gerilemesiyle sonuçlanan araştırmalardan ve kemoterapi tedavisini destekleyici özelliğinden dolayı kansere karşı etkili olduğu kanıtlanan tek doğal destek ilan edilmiştir.
Amerika ve Japonya’da kemoterapi gören hastalara doktorlar tarafından takviye olarak reçete edilmektedir.
Lingzhi radyoterapi ve kemoterapinin yan etkilerini azaltmak; veya elimine etmek için tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında kullanılır. Saç dökülmesi, bulantı, kusma, ağız iltihabı, boğaz ağrısı ve iştah kaybı gibi yan etkilerin azalmasına yardımcı olur.
İçindeki kanın oksijen taşıma kapasitesini arttıran bileşenler(Polisakkaritler, germanyum) ve güçlü anti-oksidanlar ile kan basıncını düşürücü ve sinirsel gerilimi azaltıcı etkileri Lingzhi’nin tarihi ününün başlıca nedenleridir: Lingzhi tarih boyunca gençleşmek için kullanılmıştır. Lingzhi’nin(Ling zhi) Çince’deki kelime anlamı da zaten ölümsüzlük mantarı’dır.
Lingzhi tarih boyunca depresyondan solunum sorunlarına ve prostata kadar çok çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır.
Lingzhi’nin hepatoprotektif(karaciğer koruyucu) özelliklerini kanıtlayan değişik deneyler vardır. Düzenli kullanım ile karaciğer hücrelerinin hayati fonksiyonlarını yerine getirmesi sağlanır.
Uzakdoğulu herbalistler, Lingzhinin gerçek değerinin, karaciğeri yenileme etkisinden geldiğini vurgulamaktadır. Özellikle yüksek dozlarda kullanılan Lingzhi karaciğer detokslayıcısı ve koruyucusu olarak sınıflandırılabilir.
Lingzhi’nin içindeki aktif bileşenlerden pek çoğunun kötü kolesterolü ve tansiyonu düşürücü etkisi vardır. Bunların kombine etkileri Lingzhi’yi bu konularda da önemli bir destek yapmaktadır.

REİSHİ...

Uzakdoğu'da asırlardır hanedan içeceği olarak bilinen Reishi Mantarı, Türkiye'de de yetişiyor 'Uzun yaşam'ın sırrı 'mantar'da! Mantarı Türkiye'de bir yıl önce tesadüfen bulan Prof. Ömer Çolak, yetiştirme sırrını girişimcilerle paylaşmaya hazır Prof. Ömer Çolak Reishi Mantarı'nın uzun ve sağlıklı bir yaşam vaat ettiği iddia ediliyor Kansere karşı Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen tek ilaç Japoncada ölümsüzlük anlamına gelen 'Reishi'nin mantarı artık Türkiye'de üretiliyor Mantarı Türkiye'de bir yıl önce tesadüfen bulan Prof. Ömer Çolak, yetiştirme sırrını girişimcilerle paylaşmaya hazır İşlem görmeyen Reishi Mantarı'nın kilosu 2 bin dolar, işlemden geçirilen ise bin dolara satılıyor Hücreleri yenilediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kan dolaşımını harekete geçirdiği ileri sürülüyor Sağlıklı insanların günde 1-2 gram, hastaların ise 5-6 gram bu mantarın suyunu içmesi uzun yaşamın ilk şartı ----------------------- Uzun yaşamın sırlarını çözebilmek ya da ölümsüzlüğe ulaşabilmek insanoğlunun en büyük hayali. Bu uğurda birçok bilimsel araştırma yapıldı, hâlâ da araştırmalar sürüyor. Genetik şifrelerin çözülmesi bu anlamda insanları heyecanlandırmıştı, aynı şekilde klonlama da. Bunların dışında, halk arasında birtakım otların ya da meyvelerin sağlığa iyi geldiği ya da hayatı uzattığı inanışıyla kullanıldığı da biliniyor. Peki haberimize konu olan ve şu anda Çukurova Üniversitesi Moleküler Biyoloji Departmanı'nda da üretim çalışmaları süren 'Reishi Mantarı' ne? Neden şimdiye kadar duymadık? Ve gerçekten ölümsüzlük mü vaat ediyor? Hayır, bu mantar ölümsüzlük vaat etmiyor, ama uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını barındırdığı iddia ediliyor. Asırlar önce Çin'de ve Japonya'da sadece hanedanlar ve çocukları içebilirmiş bu mantarın suyunu. Halktan birisi bir ağaç altında bulduğunda bile saraya götürüp teslim edermiş. Çok seyrek olarak doğada bulunabildiğinden, halkın bu mantarı bulup saklaması idam cezasını getirirmiş yanında. Mantarın görüldüğü bölgeye yakın evler aranırmış. Ve söylenceye göre, sırf bu mantar yüzünden o zamanlar 100'e yakın insan hayatını kaybetmiş.Uzakdoğu hayaleti Efsaneler bununla da bitmiyor. Bu mantarın ününü duyan Avrupalılar, gerçeğini hiçbir zaman göremedikleri için 'Fantom Mushroom' ilan etmişler onu. Yani bir Uzakdoğu hayaleti. Oysa gerçek. Ama bunu Batı dünyası ancak 1960'lardan sonra söyleyebilir hale gelmiş. Yaklaşık 3 bin yıldan beri Çin tıbbında kullanılan ve bitkilerin kraliçesi olarak anılan mantarı, Japon bir araştırmacı üretilebilir hale getirdiğinden beri dünyanın her kesiminden araştırmacının ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Japon araştırmacı, sessiz sedasız tam 15 yılını Reishi Mantarı'nın kültürünü üretmeye adıyor kendini ve devamı da geliyor. Onun bulduğu yöntemle iki yılda mantar tüm üretim aşamasını tamamlamış oluyor. Japoncada Reishi, Çincede Ling Zhi, Latincede Ganoderma Lucidium, ABD'de de Mushroom of Immortality adıyla anılan mantarı, Türkiye'de de üretmeyi başaran bir bilim adamı var. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Çolak. Laboratuvar koşullarında 'Ölümsüzlük Mantarı' olarak da bilinen Reishi Mantarı'nı yaşatan ve çoğaltan Çolak, girişimciler ilgi gösterdiği takdirde mantarın geniş alanlarda üretimi için destek vereceğini de belirtiyor. Biyolojik eş önemli Bir mantarda ortam koşullarını bulduktan sonra onu izleyen gelişmeler çok hızlı oluyor. Keza, Reishi'nin üretim şartları ortaya çıktıktan sonra gelişimi dünya genelinde çok hızlı bir şekilde gerçekleşmiş. Günümüzde Reishi, 90 gün içinde olgun hale gelmiş oluyor. Bu mantarın ait olduğu 'Basidiomyceles' mantar gruplarında misel aşamasının (ilk oluşum aşaması) ardından spor aşaması geliyor ve büyüme başlıyor. Sporlar ne diye sorarsanız; mantarın üzerinde görülen kahverengi tozlar. Bunların her biri 6-7 mikron uzunluğunda. Ve her birinde çimlenme borusu, yani yarı kromozom taşıyan bir bitki hifi (kök) yer alıyor. Bu hif dallanıyor, budaklanıyor ve bu mantar için karakteristik olan eşini aramaya başlıyor. Yani bir spordan çıkan filiz, yeni mantar yapmıyor bu mantarda. Kendisine biyolojik uyumlu eşini arıyor. Bunun biyolojideki açıklaması 'compatibility'. Bu eşi bulduğu zaman iki hif birbiriyle kaynaşıyor. Kaynaşma tamamladıktan sonra bu hiflerde bir çekirdek birinden, bir çekirdek diğerinden olmak suretiyle zengin bir ağ meydana geliyor. İşte üniversite bünyesinde yapay ortamda Prof. Dr. Ömer Çolak'ın oluşturduğu da bu. Mantarın üremesi için gereken şartlar sadece bununla da sınırlı değil. Genetik uyarı için oksijeni artırıp, karbondioksit miktarını azaltmak gerekiyor. Bu mantar, odun hammaddesi üzerinde doğal olarak gelişiyor. Çolak, kendi kurduğu üretim bandını, "Ben, sert ve geniş yapraklı ağaç talaşı kullanıyorum. Buna bir azot kaynağı ilavesi yapıyorum ve tam bir yıldır yetiştirme çalışmalarımı sürdürüyorum" diye açıklıyor. Cam bir kapta kaynatılması şart Sağlıklı insanların günde 1-2 gram, hastaların ise 5-6 gram Reishi Mantarı'nın suyunu içmesi uzun yaşamın ilk şartı. Mantarın bir iki gramı, dilimler halinde kesilip kaynatılıyor. Mantarın içeriğinde bulunan Germanyum maddesi metale yapışıp özelliği kaybolduğu için mutlaka cam bir kapta kaynatılması gerekiyor. Bir litre suya 2 gram mantar atılıyor. Su kaynamaya başladığında altı kısılıyor ve hafif hafif kaynatıldıktan sonra metal süzgeç kullanmadan süzülmesi gerekiyor. Daha sonra istenildiği an içilebiliyor. İçine kesinlikle şeker atılmıyor. Ve içilirken çok hafif bir süt kokusu geliyor. Mantarın kaynatılmasının nedeni içeriğinde bulunan biyolojik aktif maddelerin ancak kaynar suda ortaya çıkması. Bu maddeler ağırlıklı polysakkarid (uzun moleküllü şekerler) ve Germanyum. Prof. Dr. Ömer Çolak, dünyada yaklaşık 500 bilim adamının bu polysakkarid'lerin karakterini araştırdığını belirtiyor. Polysakkarid'lerin çok özel bir yapıda olduğu ve insan vücudundaki bağışıklık sistemini uyardığı kabul ediliyor. Hücreler (hasta ya da değil) kendini hızlı bir şekilde yeniliyor. Germanyum elementinin bu mantardaki molekül şekliyse, kendini yenileyebilmek için insan vücudu tarafından en fazla ihtiyaç duyulan şekil. Doğada farklı şekillerde bulunan Germanyum'un diğer moleküler şekli insan vücuduna yararlı değil, hatırlatalım. Bağışıklık sisteminin uyarılması demekse; vücudumuzdaki transforme olmuş, karakteri bozulmuş hücrelerin veya yabancı organizmaların erken fark edilip yok edilmesi demek. Çünkü insan vücudunda da hücreler çoğaldıkça genetik materyalde hatalı sentez, hatalı eşleşme ve mutasyon meydana geliyor. Bu durumu yüzde 90 oranında tamir edebilen maddelerse Germanyum ve polysakkarid. Çolak, yaşlandıkça insan vücudunda bu yeteneklerde ciddi bir zayıflama söz konusu olduğunu, kanserin de yine bu zayıflık sonucu meydana geldiğini belirtiyor. Uzun yaşam için dünyada kabul edilen tek araçsa Reishi Mantarı. Ve bu yaşam, ağrılarla sızılarla doldurulmuş ama uzatılmış bir yaşam değil. Tam tersine normal bir uzun yaşam. Uzun yaşam ölçütü ise Uzakdoğu bilimcilerine göre 100-120 yıl arası.Bu mantar dış ortamla insan vücudunu kontrol altında tuttuğundan, neredeyse hiçbir hastalığa geçit vermez konuma getiriyor. Hatta Japon Sağlık Bakanlığı tarafından resmen "Kanser tedavisinde kullanılmalıdır" diye de bir belgeye sahip.

1 Ağustos 2008 Cuma

Ölümsüzlük Mantarı

Ölümsüzlük Mantarı olarak adlandırılan Kırmızı Reishi'ninYüzlerce bilimsel araştırmaya konu olmasına sebep olan mucize özellikleri neler?Kanser tedavisinde şaşırtıcı sonuçlar hastalar hakkındadoktorlar ne düşünüyor.

Kırmızı Reishi Mantarı Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirir:
Japoncada ölümsüzlük anlamına gelen Reishi'nin mantarı artık Türkiye'de üretiliyor. Hastalıklardan uzak, sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek için, her yaşta genç olabilmek için Kırmızı Reishi mantarını siz de koruyucu olarak kullanmalısınız.Bilimsel araştırmalar, Kırmızı Reishi kullanımının:*Günlük yaşamı sağlıklı sürdürmek, *Vücudumuzun doğal savunma mekanizmasını güçlendirerek olumsuz etkilere karşı korumak, *Yaşın ilerlemesi sonucu oluşan problemlerin önüne geçmek, *Bağışıklık, sinir, dolaşım, solunum, boşaltım, kas ve kemik sistemlerini güçlendirmek, *Yüksek tansiyon, kolesterol, diabet, bronşit, prostat gibi problemlerle baş etmek, Kanser, karaciğer bozuklukları, hepatit, HIV/AIDS gibi hastalıklardan korunmak ve bu hastalıklarla savaşmak, konularındaki faydalarını kanıtlamıştır.

Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından kansere karşı tek doğal ilaç olarak kabul edilmiştir:
Kırmızı Reishi'nin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi, kanseri önlemede de kanserle savaşta da görülmektedir. Güçlü anti-tümör etkileri araştırmalarla belirlenmiştir.İçerdiği glucan maddesi bağışıklık hücrelerinin tümör hücrelerini sarmasına yardımcı olur. Bazı çalışmalarda Tümörlerde %50 oranında gerileme kaydedilmiştir.Düzenliği tüketiminin anti-kanser maddelerin (interferon ve interleukin1 ve 2) üretimini arttırdığı ve tümör büyümesini önlediği kanıtlanmıştır.Yapılan araştırmalar Radyoterapi ve Kemoterapi esnasında görülen saç dökülmesi, bulantı, kusma, ağız iltihabı, boğaz ağrısı, iştah kaybı gibi yan etkilerin %90-95 oranında azaldığı kanıtlanmıştır.

Uluslararası Kanser Örgütü (ICG) tarafından tek Japon otoritesi olarak görülen Japon Doktor Fukumi Morishige;
Saygın Japon Doktor Fukumi Morishige, bugüne kadar en çok Nobel ödülü kazanmış Amerikan enstitüsü olan Linus Pauling Institute of Science & Medicine'de, Reishi'nin kanser hastalığını konrol etmekteki rolü üzerine araştırmalar yapmaktadır. Morishige, Avrupa tıp dünyasında da tanınmakta ve Uluslararası Kanser Örgütü (ICG) tarafından tek Japon otoritesi olarak görülmektedir. Aşağıdaki yazı Fukumi Morishige'nin kendi konuşma ve gözlemlerinden meydana gelmektedir. Kanser konusunda hazır bir önlem senaryosu yoktur. Kimileri bu konuda diyet kontrolüne güvenmektedir, ancak günümüzde en efektif method Reishi'dir (Lingzhi).Reishi'nin muhteşem etkisini bizzat kullanana kadar bilmiyordum ve gözlemlediklerime gerçekten çok şaşırdım. Uygulamalarım sırasında Reishi'nin hem hastalığı önleyici hem de tedaviye yardım edici etkilerini görme şansı buldum.

39 Yaşında Akciğer Kanseri bir kadın, gittiği hastaneler ameliyat etmeyi bile redderken,kırmızı Reishi mantarı ile kanseri yendi:
39 yaşında bir kadın, akciğer kanseri ve göğüs duvarı zarı komplikasyonları ile bana geldi. Daha önce gittiği bir çok hastaneden ameliyat edilemeyeceği cevabını almıştı. Benim yanımdan da umutsuz bir şekilde ayrıldı. Daha sonra kocasının isteği üzerine düzenli olarak Reishi kullanmaya başladı. Bir sonraki incelememin sonuçları oldukça şaşırtıcıydı: 6 ay önce göğüs kavitesinde bulunan ödem gerilemekteydi. Neredeyse cenaze düzenlemelerini bile yapmış bir insan için resmen bir umut ışığı doğmuştu. Hastanın kendisi de bunun, günde 4 gram gibi oldukça yüksek bir dozajla kullandığı Reishi'nin sonucu olduğunu düşünmekteydi. Kısa bir süre içinde ödem yok oldu, ancak tümör durmaktaydı. Yine de bir keşif operasyonu yapmaya karar verdik ve özel dondurma tekniği sayesinde göğüs zarındaki kanserli hücreleri almayı başardık. Bir sonraki X-ray taramasında, göğüs zarı üzerinde, zararsız yara dokusu dışında hiç bir kanserli hücreye rastlamadık. Akciğerlerden aldığımız dokularda kötü huylu hücreler tespit ettik ancak durum kontrol altına alınmıştı...

50 yaş üstü göğüs kanseri bir hastamda 6 aylık düzenli Reishi kullanımı sonunda tümör yok oldu:
Bir keresinde 50 yaş üstü göğüs kanseri bir kadın hastam oldu. Göğüs operasyonu yapıldıktan sonra, hastalık akciğerde metastas yaptı. Durumu kan kusacak kadar kötüleşmişti. (Kan kusma, tıptaki adıyla hemoptisis, kanser hastalığında son aşamada ortaya çıkan bir komplikasyondur.) Bu durumdayken günde 6 gram Reishi almaya başladı ve bu dozajı 6 ay boyunca korudu. Bu sürenin sonunda akciğerindeki tümör yok oldu. Daha önce çok çabuk nefesten kesilirken şimdi yorulmadan merdiven çıkabiliyor. Bu yaşadıklarından sonra onun da Reishi tedavisine güveni tam.

Neden Özellikle Kırmızı Reishi?:
Reishi mantarının birçok çeşidi olmasına karşın, yapılan araştırmalar kanıtlamıştır ki polisakkarit içeriğinin yüksek olması sebebiyle bağışıklık sistemini güçlendirerek, ana vücut fonksiyonlarını ve hayati organları desteklemede en etkin olan kırmızı Reishi mantarıdır.

Reishi Mantarı Nasıl Kullanılır?:
Çeşitli kimyasal yollarla kapsül (hap) haline getirilmiş ilaçlar yerine, Reishi mantarını en doğal ve katkısız haliyle Reishi Çayı olarak kullanabilirsiniz. Reishi Çayını kurutulmuş ve dilimlenmiş doğal Reishi Mantarını cam bir kapta en az 30 dk kaynatarak kolayca hazırlayabilirsiniz.

Kemoterapi sırasında kullanılabilir mi?:
Kemoterapi sırasında alınırsa bir yan etkisi olur mu?:
Mantar kemoterapi esnasında kullanılabilmektedir. Hiçbir yan etkisi ve ilaçlar ile etkileşimi olmadığı için tedaviyi engellemez özellikle yararının artmasına yardımcı olur. Ayrıca kemoterapinin yan etkilerini azalttığı veya tamamen ortadan kaldırdığı için hastanın genel sağlık durumunda ve moralinde olumlu etki yapmaktadır.

Faydaları ne kadar sürede hissedilebilir?:
Normal olarak bir insan, Kırmızı Reishi kullanmaya başladıktan 10-15 gün sonra faydalı etkilerini hissetmeye başlar.Genel sağlık durumunda belirgin bir farklılık ise 2 ay süreli düzenli ve sürekli kullanım sonunda görülebilir. Toksik özelliği olmadığı için sürekli kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur.

Yan Etkileri Nelerdir?:
Reishinin yan etkileri yoktur. 2000 yılı aşkın süredir kullanılmasına rağmen literatürde ve klinik çalışmalarda hiçbir yan etkisi rapor edilmemiştir. Toksik olmaması sebebiyle büyük miktarlarda ve uzun süreli olarak kullanıldıklarında dahi herhangi bir yan etkileri olmadığı ifade edilmektedir. Reishi Mantarı bir ilaç değildir. Diğer ilaçlarla birlikte tedaviyi tamamlayıcı olarak kullanılabilir.

Kırmızı Reishi tüm yaş grupları için uygun mudur?:
Evet. Reishi sağlıklı gıda katkısıdır ve tüm yaş gruplarında kullanılabilir.Buna çocuklar ve hamile kadınlar da dahildir. 10 yaş altındaki sağlıklı çocuklarda kullanılmasına gerek yoktur. Doğada çok nadir bulunan Reishi Mantarını kontrollü ortamlarda ve doğadaki şartlarına uygunolarak, hiçbir katkı maddesi kullanmadan.

Türkiye'de üretiyoruz..Çeşitli kimyasal yollarla kapsül (hap) haline getirilmiş ilaçlar yerine, Reishi mantarını en doğal ve katkısız haliyle Reishi Çayı olarak tüketebilmeniz için kurutulmuş ve dilimlenmiş olarak size sunuyoruz.Maksimum fayda sağlanabilmesi için sağlıklı insanların günlük olarak kullanması gereken miktar: 3 gram, Hasta veya rahatsızlığı olan insanların günlük olarak kullanması gereken miktar, minimum: 6 gram 'dır. Reishi kullanımının olumlu etkilerini 15 günde görmeye başlarsınız..

REİSHİ-ÖLÜMSÜZLÜK MANTARI MUCİZELERİ(Şifalı Mantar)...

Ölümsüzlük Mantarı Hakkında Merak Ettiğiniz Herşey...